ingilizlerin desteğiyle darbe yaparak yönetime gelen ve 2003 yılında ölen gerçek bir diktatör olan idi amin (ki kendisini daha önce gereksiz komedi filmlerinde gördüğümü hatırladığım ama bu filmdeki hem çocuk gibi neşeli hem bir psikopat gibi manyak halleriyle çok iyi oynadığını düşündüğüm forest whitaker canlandırıyor) ve ingilizleri sevmeyen, mezuniyetiyle birlikte kendisini uganda’da bulan, lost‘tan desmond‘ın hık demiş burnundan düşmüşü (tip olarak değil de daha çok ses ve aksan olarak) james mcAvoy‘ un canlandırdığı doktor nicholas garrigan (bu ismi film boyunca o kadar çok duyuyorsunuz ki) ön planda olmak üzere bir afrika hikayesi.. evet cümleyi nasıl toplayacağımı bilemedim iyi bildiniz. girişini gelişmesini kaçırınca sonucu da belli olmuyor. neyse, olduğu kadar..
filmde afrikalıların ve afrikada yaşamın batılılar gözüyle anlatılmasını fln geçtim, ingilizlerin istedikleri oldukça iyi niyetli olduklarına hiç değinmedim, film olarak bakıldığında çok güzel bir film. kurgusal süreci içinde önce güldürüp sonra somurtturması, en sonunda da şoke edip uff dedirttirmesi iyiydi. müzikleri fln da güzeldi ama ben en çok iskoç aksanını sevdim. müzik gibiydi. desmond hayranlığım bir kat daha arttı.
forest whitaker bu filmdeki idi amin rolü ile oscar almış. kedi olalı bi fare yakaladınız demek istiyorum post’umu edit ederek..