Archive for Aralık, 2006

Aralık 15, 2006

doksanbir

christopher nolan’ın yazıp yönettiği following 1998 yapımı siyah beyaz bir film. siyah beyaz olmasının nedeni hikayenin eski bir tarihte geçiyor olması sanırım. 69 dakikalık filmin memento gibi “nasıl yani” dedirten bir kurgusu, fight club gibi yine “nasıl yani” dedirten karakterleri var. ha bu arada bir de saw serisininki gibi bir ana teması var. iyilik için kötülük.. bu “nasıl yani” dedirtmiyor. şimdilik başka bir filme benzetemiyorum ama belki zorlasam benzetirim.. benzettiğim üç filmin ikisini çok beğendiğim için bu filmi de otomatikman beğendim. beğenirdim yani. izleyip öyle beğendim ben ama. izleyen değil de bunları okuyan biri olsaydım, siz gibi, bu filmi izlemeliyim diye düşünürdüm. öyle yani..

* – * – *

daha öne solyaris ve stalker’ını izlediğim andrey tarkovsky’nin 1983 yapımı siyah-beyaz filmi nostalghia rusça ve italyancanın rastgele kullanıldığı italyada çekilmiş ve italyanların bolca oynadığı bir rus filmi. andrey tarkovsky yine anlaşılmazlığın sınırlarında bir film çekip “e hani noldu şimdi buraya nerden geldik” gibi isyanlar ettirmiş. dublaj italyanca ve rusça olduğu ve ben her ikisini de bilmediğim için altyazıya mahkumdum. şu anda hangisini konuşuyolar rusçaya benziyor sanki diye düşünmekten birkaç kez altyazıyı kaçırdığım da oldu ama zaten altyazıda okuduklarım çok saçmaydı. sanki filmle bir alakası yok gibiydi yani. belki de orjinali böyleydi. orasını bilemiyorum. sonuçta ben filmden hiçbişey anlamadım. mühim olan bu..

Aralık 15, 2006

doksan

abimle birlikte murat menteş’in ekşi sözlükteki entrylerinden yola çıkarak kitap seçmece oynarken tanıştığımız eduardo mendoza kişisi perulu gibi görünmekle birlikte aslında ispanyol. hatta öyle ispanyol ve öyle barcelonalı ki okumuş olduğum romanı mucizeler kentini bir ara talim terbiye kurulundan geçmiş bir barcelona tarihi kitabı bile sandım. gerçi bir tarih kitabı kadar sıkıcı değildi ama oldukça fazla istatistik şu bu içeriyordu bazı kısımları. neyse konumuza dönelim. bu mucizeler kenti pıt demiş kurtlar vadisinin burnundan düşmüş bir roman. hık diyerek düşmemiş dikkatinizi çekerim. farklı bir düşüş bu. çok puan getirir böylesi. polat alemdardan esinlenildiği çok belli bir karakteri var. eduardo öyle bir anlatmış ki bu elemanın gerçek olduğundan şüphe ettim ve bir araştırıyım diyordum ama unuttum. şimdi araştırdım değilmiş. hayallerim yıkıldı. gerçek mi acaba diyerek okumuştum oysa.

kitap can yayınlarının klasik kapak ve sayfalarına sahip olmakla birlikte küçük puntolarla basılmış. bir sayfa okuyorsunuz ama o aslında iki sayfa. o kadar zaman alıyor yani. o yüzden okuyorsunuz okuyorsunuz ama ilerleyemiyorsunuz. ama iyi ki, murat menteşin de dediği gibi eduardo mendoza kişisi çok iyi kurgu yapıyor. hatta okuyucuyu gerçek olma ihtimaline inandıracak kadar. o yüzden bir şekilde akıp gidiyor ve bitiyor roman. ben bitirdim bugün yani ordan biliyorum.

Aralık 8, 2006

çok cnbce izleyenler iyi bilirler zırt pırt çıkan sensodyne reklamlarını. hassas dişler için biçilmez kaftan olduğu iddia edilen bu diş macununu tanıtan diş doktoru hiçbişeyden zevk almıyormuşçasına bir yüz ifadesine sahipken sensodyne in ferah nefes versiyonunu zevkle kullanmaktadır. anlaşılan o ki diğerlerini de kullanıyor arada bir ama en çok ferah nefes versiyonunu seviyor. zaten bu sensodyne denilen olay bağımlılık yapan birşeymiş öyle diyorlar sözlükte. bu diş doktoru amcanın yılgın bakışları, yorgun ses tonu bununla açıklanabilir sanırım. bu amca bir de sensodyne i 25-30 senedir kullandığını söylemiyor mu işte oraya kopuyorum. zaten en fazla 50 yaşında felan. 20 yaşında başladı ve bi daha bırakamadı demekki. nerden bulup başladığı ayrı bir konu. reklamları çıkana kadar ismini işitmediğim bu diş macununu amca 30 sene önce bulmuş ve hep kullanmış. bu ay sensodyne bulamadım ipana kullanıyım felan demek yok. belki de uyuşturucu satan zenci tiplemelerine benzer bir şekilde sensodyne satan tipler vardır.

cnbce demişken e2’ye değinmemek olmaz. cnbce’nin kardeş kanalı ile artık daha fazla dizi izleyebilicez. umarım test yayınında olmasından dolayı şu anki diziler gereksizdirler (married with children, cheers, saturday night show). cümle bozuk oldu sanırım. yani diyorum ki, test yayını nasılolsa demişlerdir, onun için gereksiz dizileri yayınlıyolardır. ilerisi için ise umutluyum. ama kanalın ismi iyi olmamış.