yüzüç

sac_ hocam şu kumandaları uzatsana avrupa yakası başlayacak
sezer_ ne avrupa yakası ya ben geldim dizi mi izleyeceksin?
sac_ geçen hafta dediğimi hatırlıyon demi? avrupa yakasını izlememe engel olacaksan git evine !!
sezer_ . . . . . . . . . .

doksanyedi

“bilinmezlikte bildiğimi sandığım en çok yanıldığım”

bu tanımlamayı hakkettiğini düşünmüyor olsam da müellifini tahmin edebileceğiniz bu lafı parçalara ayırıp, olay yeri inceleme ekipleri gibi poşetlere koyalım ve mikroskop altında inceleyim ki anlamını çözmek yolunda birkaç adım atabilelim. şu haliyle pek birşey ifade ettiği söylenemez. çokça laf salatası. ortaya karışık cümle..

yazar bilinmezlikte bildiğini iddia ederek ortamın bilinmez olduğunu ama kendisinin üstün yeteneklerini kullanarak bu bilinmez ortamdan birşeyler bilebilmeyi başardığını söylemiş veya iddia etmiş. ama sonra anlamış ki bildiği felan yok, hepsi yalan. bildiğini sanıyor sadece. en çok yanıldığı konu buymuş. “en çok”. demekki daha az yanıldığı şeyler de var.

ne çıkıyor burdan? müellif, yazar herneyse çokça yanılan, kendini bişey sanan, yaşamını yanlış sanılar üzerine kuran bir insan. o yüzden yazdıklarını buna göre okuyun. ilk yazısında farkında olmadan kendisi hakkında kötü bir ipucu vermiş. o iyi bişey yazdığını sanıyodur tabi ama, en çok yanıldığı da bu işte.

kim mi? tabi ki sezer. yani sezerre. o ne demekse. sezersezmez yap dedim dinlemedi. size soruyorum. sezerre mi güzel, sezersezmez mi. ismi sezerre olan bir blogu okuyası gelir mi insanın. gelmez tabi. anlatamadım, ne fayda.

http://sezerre.wordpress.com/